Psikoloji, insan zihnini ve içgüdüsel davranışlarını inceleyen bir bilimdir. Ruh bilimi olarak da adlandırılan disiplin; bireylerin çevreleriyle sağladığı etkileşimleri, duygusal tepkileri ve reaksiyonların altında yatan bilişsel süreçleri anlamlandırmaya çalışır. Bununla birlikte insan zihnine ve davranışlarına dair bilgilerin artmasıyla klinik, gelişim ve sosyal psikoloji gibi farklı uzmanlık alanları da ortaya çıkmıştır.
“Psikoloji nedir?” sorusuna; bireylerin davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını bilimsel metotlarla detaylı şekilde inceleyen bir disiplindir, şeklinde cevap vermek mümkündür. Bu alanda uzmanlaşan kişiler psikolog olarak adlandırılır ve bireylerin ruh sağlığını korumayı amaç edinirler.
Branş; davranış, düşünce ve duygu gibi olguların temelinde yatan zihinsel süreçleri de anlamaya çalışır. Bu kapsamda “psikoloji ne demek?” sorusuna; gözlem, deney ve analiz gibi yöntemlerle bireylerin iç dünyasına ışık tutan bir bilim dalıdır, şeklinde de yanıt verilebilir.
Söz konusu departmanda verilen hizmetler arasında klinik, çocuk-ergen, yetişkin, aile ve çift terapisi gibi danışmanlık türleri yer alır. Her biri, bireylerin ruh sağlığını, davranışlarını ve kurdukları ilişkileri iyileştirmeyi hedefler. Bu kapsamda psikolojik testler ve değerlendirmeler yapılarak kişilerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunulur. Psikoloji alt dalları ve verilen hizmetler ise aşağıdaki gibidir:
Klinik psikoloji, bireylerin ruhsal sağlıklarını değerlendiren, tanı koyan ve tedavi uygulayan bir uzmanlık alanıdır. Bu noktada alan; depresyon, anksiyete, uyku sorunları ve travma gibi problemleri ele alır. Bununla birlikte bilimsel terapötik yöntemlerle problemlerin etkisini azaltmayı hedefler. Seans esnasında bireyin gereksinimlerine uygun terapötik yöntemler kullanılır ve yaşam kalitelerini artırmaya odaklanılır.
Çocuk psikolojisi; bilişsel, duygusal, dilsel, sosyal ve motor gelişim süreçlerini kapsayan bir alandır. Bu kapsamda konuşmakta zorlanma, çevre karşı agresif tutum, uyku bozuklukları ve özgüven eksiklikleri gibi sorunlar gözlemlenebilir. Söz konusu problemleri ele alan uzmanlar genellikle oyun ya da aile terapisi gibi uygun çözümler sunar.
Ergen psikolojisi ise çocukluktan ergenliğe geçiş sürecini ele alır. Söz konusu dönemde hormonal değişiklikler, bağımsızlık arayışı, kimlik gelişimi gibi unsurlar genç bireylerin duygu ve davranışlarını etkileyebilir. İlgili alan, ergenlik döneminde olan kişilerin duygusal, bilişsel ve sosyal değişikliklerini de inceler. Bu çerçevede stres, sinir, kaygı ve duygusal zorluklar için uygun terapi yöntemleri sunulur. Çocuk ve ergen psikolojisinde aile de önemli bir yer tuttuğu için ebeveynlere de gelişim süreçlerinde uygun rehberlik sağlanır.
Yetişkin psikolojisi; bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim süreçlerine odaklanan bir alandır. Bununla birlikte alan kapsamında yaşamın anlamı ve benlik saygısı gibi kimlik ve değerler gibi konular ele alınır. Ayrıca mesleki tatmin, kariyer hedefi ve değişiklikleri gibi iş hayatı da yetişkinlerin psikolojisini etkileyen temel unsurlardır.
Yetişkin psikolojisi, bireysel farkındalık ve kişisel gelişim süreçlerine odaklanarak uygun terapileri kapsar. Bu noktada bilişsel davranışçı, aile ve çift terapisi gibi bireysel gereksinimlere uygun çözümler sunulur. Düşünce ve davranış kalıpları üzerinde etkili olan yaklaşımlar, yetişkin bireylerin daha sağlıklı bir psikolojik dengeye ulaşmalarına da katkıda bulunur.
Söz konusu terapi, bireylerin hane içindeki ya da ikili ilişkilerde yaşanan sorunları ele alır. Bilimsel yaklaşımları içeren yöntem; anlaşmazlıkları çözmeyi, duygusal bağları güçlendirmeyi ve iletişim eksikliklerini gidermeyi hedefler. Aile terapisi, tüm hane üyelerini kapsayan bir yöntemdir. Bu noktada anne, baba ve çocuk gibi fertler sürece dahil edilir. Uzman; tüm bireylerin kendilerini ifade etmelerine, empati kurmalarına ve yapıcı şekilde çözüm üretmelerine uygun bir zemin de hazırlar.
Çift terapisi, ikili ilişkiye odaklanan bir yaklaşımdır. Buna bağlı olarak evlilik ya da romantik ilişkilerde yaşanan sorunlar ele alınır. Ele alınan konular arasında güven problemleri, iletişimde anlaşmazlıklar, kıskançlık ve bağlanma sorunu gibi unsurlar yer alır. Terapinin amacı ise çiftlerin ilişkide sağlıklı denge kurmalarını, iletişim sorunlarını gidermelerini ve ortak çözüm yolları geliştirmelerini sağlamaktır.
Psikolojik değerlendirme ve testler bireyin zihinsel, duygusal ya da davranışsal durumunu anlamak için yapılır. Bu kapsamda kişilik, zeka ve bilişsel testler uygulanır. Kullanılan değerlendirme yöntemlerinin amacı ise depresyon, stres, öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği gibi psikolojik sorunların varlığını belirlemektir.
Kaygı, depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve şizofreni gibi hastalıkların teşhisi için de özel testler uygulanır. Değerlendirmeler ve sonuçlar, terapi sürecini şekillendiren önemli bir adımdır.
Alanda kullanılan psikoterapi yöntemleri arasında diyalektik davranış, aile ve çift terapisi gibi yaklaşımlar yer alır. Bununla birlikte çocuklar için oyun, yetişkinler içinse şema terapisi gibi özel terapötik yöntemler kullanılır. Her biri bireylerin yaş gruplarına ve gereksinimlerine göre özelleştirilmiş yaklaşımlar sunar. İlgili alanda kullanılan psikoterapi yöntemleri aşağıdaki gibidir:
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), düşüncelerin duygu ve davranış bozukları üzerindeki etkilerini inceleyen bir yöntemdir. Söz konusu metot, bireylerin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirerek daha sağlıklı davranışsal tepki gelişmelerini destekler. Bu çerçevede obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kaygı, panik atak ve depresyon gibi duygu durum bozukluklarında kullanılan bir tedavi seçeneği olarak öne çıkar.
Olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeyi hedefleyen bilişsel davranışçı terapi, bireylerin işlevsel düşünce sistemleri geliştirmelerine yardımcı olur. Bu sayede daha pozitif ve sağlıklı davranışlar sergilemeye olanak tanır.
Kaygı, stres ve olumsuz anılar kişilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkiler. Bu kapsamda Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireyler için kullanılan modern bir tekniktir.
Çocuk, ergen ve yetişkinlerde uygulanan EMDR, kalıcı bir rahatlama sağlar. Bununla birlikte tedavi, hafızanın algısal öğelerine odaklanarak bireyin travmatik anılarını daha yapıcı şekilde işlemesine yardımcı olur. Buna bağlı olarak daha pozitif davranışların ve düşüncelerin yerleştirilmesi de sağlanır.
Oyun terapisi, çocuklar için uygulanan özel bir yaklaşımdır. Söz konusu yaklaşım, çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarını oyunlar aracılığıyla ifade etmelerini sağlar. Terapist, bireysel ya da grup halinde rehberlik ederek zorluklarla başa çıkmalarına destek olur. Bu noktada travma, öfke ve kaygı gibi sorunların çözümlenmesini sağlar.
Okul fobisi, dikkat eksikliği ve özgüven problemleri yaşayan çocuklar, oyun terapisi sayesinde duygularını daha iyi bir şekilde ifade edebilirler. Bununla birlikte diğer akranlarıyla birlikte sosyal becerilerini de geliştirebilirler.
Psikanalitik terapi, zihnin bilinçaltı süreçlerini kapsayan bir yöntemdir. Bu kapsamda bilinçaltında yer alan ve davranışları istemsiz şekilde etkileyen duygulara odaklanılır. Aynı zamanda düşünceleri de merkeze alarak bireyin geçmişteki yaşamıyla şu anki sorunlar arasında bağlantılar kurar. Psikanalitik terapi sürecinde uzman, danışanın bilinçdışı çatışmalarını fark etmesini sağlayarak içgörü kazanmasına da olanak tanır.
Dinamik terapi yöntemleri ise bireyin bilincindeki çatışmaları fark etmesine ve sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Ayrıca mevcut ilişkilerdeki olumsuz kalıpları gidermeye ve yapıcı dinamiklerin kurulmasına da katkıda bulunur.
Şemalar, çocukluk döneminden itibaren geliştirilen olumsuz düşünce kalıplarıdır. Söz konusu unsur, küçük yaşlarda duygusal ihtiyaçların karşılanmaması sonucu oluşur ve yaşam boyu sürebilir. Bununla birlikte ilişki dinamikleri ve davranış kalıplarında ortaya çıkan şemalar, çeşitli konular etrafında şekillenir. Duygusal yoksunluk, sevilmeye layık hissetmeme ve başarısızlıklar en yaygın şema örnekleri arasında yer alır.
Şema terapisi, bireyin hayatına etki eden olumsuz düşünce kalıplarının ortaya çıkarılmasını sağlayan bir tekniktir. Kişinin duygu ve davranışlarının incelenmesiyle özel yöntemin uygulanmasına karar verilir. Bu çerçevede bilişsel teknikler, duyusal ve deneyimsel çalışmalarla gerçekleşen terapi, bireyin hayatında daha sağlıklı stratejiler geliştirmesine katkıda bulunur.
Psikoloji bölümü; duygu durum bozuklukları, travma sonrası stres ve davranış bozuklukları gibi sorunlarla ilgilenir. Aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) da ele alınan konular arasında yer alır. Uzmanların ilgilendiği diğer sorunlar ve uygulanan yöntemler aşağıdaki gibidir:
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), bireyin deneyimlediği olumsuz bir olayın ardından yaşanan duygusal, psikolojik ve fiziksel belirtilerle karakterize edilen bir durumdur. İlgili durum; tekrarlayan anılarla tetiklenen travmatik stres, korku, kaygı ve huzursuzlukla kendini gösterir.
Günlük yaşamı olumsuz etkileyen durum, bireysel terapi yöntemleriyle kontrol altına alınır. Söz konusu süreçte ise duygusal yükü hafifletmek için başa çıkma stratejileri ve bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler uygulanır.
Depresyon; bireyin halsiz, karamsar ve umutsuz hissetmesine neden olan bir duygudurum bozukluğudur. İlgili ruh durumunda kişi, hayata karşı olumsuz bakış açısı geliştirir ve günlük faaliyetlerde motivasyon kaybı yaşar.
Depresyon sürecini daha sağlıklı şekilde yönetmek için psikolojik destek almak büyük önem taşır. Söz konusu duygudurum bozukluğunu kontrol altına almak içinse bilişsel davranışçı ya da psikanalitik terapi yöntemleri uygulanır.
Anksiyete ve kaygı bozuklukları, bireyin normalden daha fazla endişe, korku ya da gerilim gibi duygular hissetmesine neden olur. Endişe ve huzursuzluk gibi belirtilerle de kendini gösteren durum aynı zamanda fiziksel tepkilerle ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra anksiyete ve kaygı bozuklukları, bireyin üzerinde gereksiz stres yaratarak kas gerilmesi ya da yorgunluk gibi sorunlara da neden olabilir.
Anksiyete, kişinin gün içinde zihnini de olumsuz etkileyerek rutinini yerine getirmesini zorlaştırabilir. Bu noktada kaygı bozuklukları, psikoterapi tekniğiyle problemin kökenine inerek düşünce ve davranış kalıplarını yapılandırır.
Davranış bozuklukları ve öfke kontrolü, kişinin dürtüsel hareketler sergilemesine neden olur. Buna bağlı olarak sinir krizi, sosyal kurallara uymakta güçlük ve davranışsal uyumsuzluklar ortaya çıkar.
Davranış bozuklukları ve öfke kontrolü, bireyin hem özel hem de sosyal hayatını da olumsuz etkiler. Bu nedenle bireysel terapi aşamasında danışanın duygularını kontrol etme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesine odaklanılır.
DEHB, dikkat dağınıklığı ve dürtü kontrolsüzlüğü gibi semptomlarla ortaya çıkan nörogelişimsel bir sorundur. Çocukluktan yetişkinliğe kadar farklı yaş gruplarında görülen durum, günlük hayat kalitesini etkileme gücüne sahiptir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, kontrol altına alınmadığında görevlerin tamamlanamasına, sabırsız davranma ve düşünmeden hareket edilmesine sebep olur. Bu kapsamda bilişsel davranışçı terapi, uygun bir tedavi çözümü olarak öne çıkar.
Fobiler, bireyin belirli bir nesne ya da durum karşısında aşırı derece korkmasına ve kaygı hissetmesine neden olan bir duygudur. Panik bozukluk ise ani bir şekilde meydana gelen, yoğun korku ve endişe yaratan bir durumdur.
Sosyal beceri sorunları da bireyin ortamlarda rahatsız hissetmesine ve iletişim kuramamasına neden olur. Bu kapsamda her biri özel psikoterapi teknikleriyle kontrol altına alınarak kişinin korkularıyla yüzleşmelerini ve güvende hissetmelerini sağlar.
Destek süreci, ilk görüşme ve değerlendirme adımıyla başlar. Ön aşamada danışan ve terapist bir araya gelerek terapinin hedefleri hakkında bir anlayış geliştirilir. Bunların yanı sıra psikolojik destek süreci aşağıdaki adımlar dahilinde ilerler:
Destek sürecinde uzman, danışanına birtakım egzersizler ya da ödevler de verebilir. Ayrıca haftalık veya aylık çizelge oluşturarak gelişim sürecini düzenli şekilde takip eder.
Ruh sağlığını korumak için güçlü sosyal ilişkiler kurulmalı, stres yönetimi sağlanmalı ve kişisel gelişime önem verilmelidir. Ayrıca günlük yaşamda çözüm odaklı düşünmek ve pozitif bakış açısı benimsemek önemlidir. Hem sağlıklı sosyal ilişkiler hem de iletişim kurmak için duygularınızı açıkça ifade etmeli ve karşınızdaki kişiyi empatiyle de dinlemelisiniz.
Sosyal ve kişisel hayatta daha özgüvenli hissetmek için gelişime açık yönlerinizi keşfedebilirsiniz. Bunun için ilgi ve becerilerinize uygun kişisel gelişime yönelmek faydalı olabilir. Yeni beceriler öğrenmek, ruhsal ve zihinsel sağlığınızı desteklemek de daha iyi hissetmenize olanak tanır.
Özel Aritmi Osmangazi Hastanesi, psikoloji departmanında hizmet veren uzman klinik psikologlarıyla danışanlarına etik değerlere bağlı yaklaşımlar ve bilimsel temelli terapi yöntemleri uygulayan bir kurumdur. Terapi seansları, her bireyin gereksinimlerine göre planlanarak özelleştirilmiş çözümler sunulur. Bu sayede kaygı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve ilişki sorunları gibi önemli olan pek çok konuda nitelikli sonuçlar elde edilir.
Bursa psikoloji bölümü uzmanları tarafından yürütülen profesyonel danışmanlık süreciyle ruh sağlığınızı iyileştirebilir ve hayatınızı dengeli bir şekilde yönetebilirsiniz.
Psikoloji, insanın duygu ve düşüncelerini inceleyerek davranışlarını açıklamaya çalışan bir bilim dalıdır. Bununla birlikte bilinçli ve bilinçsiz olaylar arasındaki ilişkiyi araştırarak insan zihninin işleyişini anlamaya çalışır. Bu kapsamda “psikoloji ne iş yapar?” sorusuna; söz konusu branş, ruh ve zihin sağlığı üzerine etkili çözüm yolları geliştirir, şeklinde yanıt vermek mümkündür.
Psikoterapi; zihinsel ve psikolojik olarak iyi hissetmeyen herkese uygulanması mümkün olan bir yöntemdir. İlgili tekniğin tercih edildiği durumlar arasında anksiyete, depresyon, yeme bozuklukları ve iletişim sorunları yer alır. Bunun yanı sıra yalnızlık, boşanma, iş kaybı ve ölüm gibi yaşam krizleri yaşayan kişiler de söz konusu metoda başvurabilirler.
Psikolojik testler, bireyin zihinsel, duygusal ve davranışsal durumunu ölçmek için kullanılan değerlendirme araçlarıdır. Bu noktada testler; kişilik özelliklerini, mental sağlık durumlarını, eğitim ve okul performansını analiz etmek için kullanılır. Ayrıca bilişsel yetenekleri ölçmek için de zeka testlerine başvurmak mümkündür.
Web sitemizde kullanıcı deneyimini geliştirmek için, çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.