DEPRESYON Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çekici belirtisi çökkün ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyondaki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Eskiden en severek yaptığı işler bile artık zevk vermez olmuştur. Kişi kendini hüzünlü ve yalnız hisseder. Kendisine ve çevresine ilgisi azalır. Yoğun suçluluk duyguları olabilir. Herkese yük olduğunu düşünüp gereksiz yere sorumluluklarını yerine getirmediğini düşünür. Genellikle iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ile birliktedir. Bazen kendisinin tüm duygularını yitirmiş gibi hisseder. PANİK ATAK Panik atak, aniden başlayan ve zaman zaman tekrarlayan insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı yada korku nöbetleri olarak tanımlanır. Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki, kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder. Bu korku fırtınasını yaşayan insan,doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracat edilir. Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla ölüm arasında o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Telaş ve kaygıyla bir an önce acile-doktora yetişmek için etrafına yalvarır. Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder. ÇALIŞANA PSİKOLOJİK DESTEK PROGRAMI Çalışana psikolojik destek (ÇPD) programı, kurumlarda her seviyeden çalışan ve onların aile üyeleri için eğitim, bilgilendirme, danışmanlık ve gizlilik esasına dayalı psikoterapi hizmetleri sunar. Bu hizmetler, işletmeyi olumsuz etkileyebilecek olan ve geniş bir kapsamdan oluşan kişisel, ailevi ve iş ile ilgili sorunlar ile baş etmelerinde kurumların gereksinim duyduğu kurumsal, yönetsel ve bireysel psikolojik yardım ve desteği kapsar. Birçok sorun, erken müdahale edildiğinde, başarılı ve etkin şekilde çözüme kavuşabilmektedir. Çalışana psikolojik destek programının temel amacı, problemler kriz noktasına gelip çalışanların sağlığını, aile hayatını, iş performansını ve nihayetinde işletme performansını olumsuz yönde etkilemeden önce kurumlara destek sağlamaktır. Diğer taraftan, zamanında büyümesinin önüne geçilememiş olan sorunların giderilmesi doğrultusunda yapılan müdahaleler vasıtasıyla kurumlar, iyileştirici ve düzenleyici hizmetlerden yararlanmakta ve en kısa süre içinde çalışanların optimum performans seviyelerine ulaşmalarına tanık olmaktadır. SOSYAL FOBİ Utanç verici bir duruma düşmekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korkudur. CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI Cinsel işlev bozukluğu olan eşler sessiz kalmamalı, bu sorunlarının günlük iletişimlerine etki etmesine fırsat vermeden yardım ve tedavi almalıdırlar. Fiziksel bir patolojiye dayalı olmayanlarda, psikiyatrik ilaçlar, psikoterapi teknikleri ve hipnozla tedavi mümkün olmaktadır. UYKU BOZUKLUKLARI Toplumumuzun neredeyse %35’ inde görülen uyku bozuklukları, çocukları, yaşlıları ve kadınları daha sık etkilemektedir. Yaşam kalitesini düşürür, günlük yaşam ve genel sağlıkta bozukluklara sebep olur. BAĞIMLILIK Bağımlılık bireylerin, kendilerinin ruhsal ve bedensel sağlığına yada sosyal yaşamına zarar vermesine karşın, belirli bir eylemi yinelemeye yönelik önüne geçilemez bir istek duymaları halidir. Bağımlılık alkol, keyif verici maddelere olabileceği gibi, internet, kumar bağımlılığı da toplumumuzda sık görülmektedir. PSİKOZ Psikoz kısaca kişinin gerçeklikle alakasını koparan akıl hastalıklarının genel adıdır. Psikozlar en basitinden birkaç gün süren kısa psikozlar ve bazen bir ömür boyu devam edebilen şizofreni yelpazesinde çok fazla sayıda hastalık ihtiva eder. Hayatımızın en büyük nimetlerinden biri şüphesiz akıldır. Aklımız sayesinde gerçekleri çarpıtmadan kavrar ve ona uygun sonuçlar çıkarırız. Şizofreninin de içinde bulunduğu psikozlar dediğimiz hastalıklarda kişilerin gerçeği değerlendirmesi bozulur. DEMANS/BUNAMA Öncelikle yakın geçmişi hatırlayamama şeklinde ortaya çıkar. Kişi sabah ne yediğini, bir önceki gün eve kimlerin geldiğini hatırlayamaz. Zamanla isimleri, yolları, tarihleri unutma veya karıştırma, eşyalarını sık sık kaybetme, isteksizlik, davranış değişiklikleri gibi belirtilerle devam eder. STRES Stresi, günlük yaşamda karşılaşılan olayların, insan ilişkilerindeki baskının sonucu hissedilen sıkıntı ya da zorlanma durumu olarak tarif edebiliriz. Stres kişide bağışıklık sistemini zayıflatmakta, yorgunluk ve halsizlik meydana getirmekte, neden olduğu sıkıntı sonucu sinirlilik yapabilmektedir. Yoğun stres başta mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığa da etkisini artırmaktadır. ANKSİYETE/BUNALTI Bunaltı, çeşitli bedensel ve ruhsal belirtilerle kendini gösterir. Başlıca bedensel belirtiler arasında çarpıntı, tansiyon yükselmesi veya düşmesi, yüz kızarması, nefes darlığı, çabuk yorulma, titreme, terleme, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, bulantı ve ateş basması sayılabilir. Sıklıkla gözlenen ruhsal belirtilerise çok kötü şeyler olacağı endişesi, kontrolünü kaybetme, aklını yitirme ve ölüm korkusudur.