Tansiyon ya da kan basıncı, kanın atardamar duvarlarına yaptığı basıncı ifade eden tıbbi bir kavramdır. Kalp, kanı vücuda pompalarken bu basınç meydana gelir ve yaşamsal organların yeterli oksijen ve besin almasını sağlar. Fakat bazen bu basınç, olması gereken düzeyin altına düşebilir. İşte bu duruma tıp dilinde hipotansiyon, halk arasında da düşük tansiyon denir.
Çoğunlukla kan basıncının 90/60 mmHg (milimetre civa) ve altında ölçülmesi olarak kabul edilir. Pek çok birey için düşük tansiyon herhangi bir semptoma sebep olmaz ve hatta sağlıklı bir hayatın işareti olarak kabul edilebilir. Sporcularda ve düzenli egzersiz yapan bireylerde sıklıkla rastlanan bir husustur.
Fakat kan basıncı anormal seviyede düştüğü zaman ve özellikle bu düşül aniden gerçekleştiği zaman, beyin ve diğer hayati organlara yeteri kadar kan akışı sağlanamaz. Bu durum, baş dönmesi, bayılma ve daha ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Bundan dolayı düşük tansiyon belirtileri yaşayan kişiler için altta yatan sebebi anlamak ve yönetmek büyük önem arz eder.
Düşük tansiyon her daim semptom vermeyebilir. Fakat kan basıncı belli bir düzeyin altına düştüğü zaman vücut farklı sinyaller göndermeye başlar. Düşük tansiyon belirtileri çoğunlukla kanın beyne yeteri kadar ulaşamamasından kaynaklanır. Bu husus, bireyin hayat kalitesini önemli oranda etkileyebilir. Peki, düşük tansiyon nasıl anlaşılır ve en yaygın belirtileri nelerdir?
En çok karşılaşılan düşük tansiyon belirtileri nelerdir sorusunun yanıtı şunlardır;
Bazı kişiler düşük tansiyon baş ağrısı yapar mı diye merak edebilir. Evet, düşük tansiyon bazen, özellikle ense kökünde ya da şakaklarda hissedilen hafif ya da orta şiddetli baş ağrılarına sebep olabilir.
Düşük tansiyon semptomları hissettiğiniz zaman ya da genel olarak bu durumlarla mücadele ederken hem anlık hem de uzun süreli çözümler vardır. Düşük tansiyona ne iyi gelir sorusunun yanıtı, durumun şiddetine, altında yatan sebebe ve hipertansiyon gibi diğer tansiyon problemleriyle ilişkisine göre değişebilir. İşte düşük tansiyon nasıl yükseltilir ve belirtiler nasıl hafifletilir sorusuna yönelik bazı tavsiyeler:
Unutulmamalıdır ki düşük tansiyonu ne dengeler sorusunun en doğru yanıtı, yaşam stili değişiklikleri ve altta yatan sebebin tedavi edilmesidir. Bundan dolayı düşük tansiyon için ne yapılır diye düşünürken, kalıcı çözümler için bir uzmana danışmak en doğrusudur.
Kan basıncının düşmesinin ardında tek bir sebep yoktur; bu durum, geçici etkenlerden önemli tıbbi problemlere kadar zengin bir yelpazede ortaya çıkabilir. Tansiyon neden düşük olur sorusunu anlamak, doğru tanı ve tedavi için ilk aşamadır. Kan basıncı, kalbin pompaladığı kan miktarı ve damarların bu kan akışına gösterdiği direnç tarafından belirlenir.
Bu iki etkenden herhangi bir tanesini etkileyen her şey tansiyonun düşmesine sebep olabilir. Temel olarak düşük tansiyon sebebi çoğunlukla kan hacminin azalması, kan damarlarının aşırı genişlemesi (vazodilatasyon) ya da kalbin yeteri kadar güçlü pompalayamamasıdır.
Düşük tansiyon (hipotansiyon), birçok farklı sistemle ilişkili olabilen karmaşık bir durumdur. Dahiliye (iç hastalıkları) uzmanlarının sıkça karşılaştığı bu tablo, bazen nörolojik yani beyin ve sinir cerrahisini ilgilendiren bazı nedenlerle de ortaya çıkabilir. Şimdi bu durumu detaylıca inceleyelim:
Yetersiz sıvı alımı, aşırı terleme, kusma ya da ishal gibi nedenlerle vücuttan su kaybedildiğinde, kan hacmi azalır. Bu durum özellikle yaz aylarında dahiliye polikliniklerine başvuran hastalarda sıklıkla görülür ve düşük tansiyonla birlikte halsizlik, baş dönmesi gibi semptomlara yol açar.
Gebeliğin özellikle ilk 24 haftasında kan damarlarının genişlemesi nedeniyle tansiyonda düşüşler gözlemlenebilir. Bu fizyolojik durum çoğu zaman doğum sonrası normale döner. Ancak, anne adaylarının sıvı alımına ve yataktan kalkarken ani hareket etmemeye dikkat etmesi gerekir.
Bazı tansiyon ilaçları, depresyon ilaçları, Parkinson tedavisinde kullanılan ajanlar ya da kalp ilaçları kan basıncını düşürebilir. Bu ilaçlar çoğu zaman dahiliye veya nöroloji uzmanları tarafından reçete edilir. Yan etkileri iyi izlenmeli, gerektiğinde doktor kontrolünde doz ayarlaması yapılmalıdır.
Kalp kapakçığı bozuklukları, kalp yetmezliği ya da kalp krizi gibi durumlarda, kalp yeterli kanı pompalayamadığı için tansiyon düşebilir. “Tansiyon düşük ama nabız yüksek” gibi semptomlar genellikle bu gruptaki rahatsızlıkların habercisi olabilir.
Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidizm), Addison hastalığı (böbrek üstü bezi yetmezliği), düşük kan şekeri ya da diyabet gibi hormonal hastalıklar da hipotansiyonun sebepleri arasında yer alır. Bu hastalıklar çoğunlukla iç hastalıkları uzmanları tarafından takip edilir.
Ciddi travmalar, iç kanamalar ya da cerrahi müdahaleler sonrasında ani kan kaybı oluştuğunda tansiyon hızla düşebilir. Beyin ve sinir cerrahisini ilgilendiren bazı kafa içi kanamalar ya da omurga cerrahilerinde yaşanabilecek komplikasyonlar da bu duruma sebebiyet verebilir. Bu nedenle böyle vakalar, acil tıbbi müdahale gerektirir.
Kan basıncı ölçümü iki değerden meydana gelir: büyük tansiyon ve küçük tansiyon. Küçük tansiyon, kalbin atışlar arasında dinlenme halindeyken atardamarlardaki basıncı gösterir. Çoğunlukla düşük tansiyon dendiği zaman her iki değerin de düşük olması anlaşılır. Fakat bazen yalnızca küçük tansiyon düşebilir. Küçük tansiyonun düşmesi, genel hipotansiyon sebepleriyle aynı olabilir.
Fakat özellikle büyük tansiyon yüksek küçük tansiyon düşükse bu durum “geniş nabız basıncı” olarak isimlendirilir ve özel dikkat gerektirir. Bu tablo, aort kapak yetmezliği gibi ciddi kalp kapak hastalıklarının, şiddetli demir eksikliği anemisinin ya da hipertiroidi gibi durumların bir göstergesi olabilir.
Damarların esnekliğini kaybetmesi ve sertleşmesi de bu duruma yüzey hazırlayabilir. Bundan dolayı, büyük tansiyon yüksek küçük tansiyon düşükse ne yapılmalı sorusunun tek bir yanıtı vardır: Zaman kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurmak. Peki, genel olarak küçük tansiyon düşükse ne yapılmalı? Eğer semptom vermiyorsa endişe etmeye gerek olmayabilir, fakat baş dönmesi gibi belirtiler varsa genel düşük tansiyon için tavsiye edilen hayat stili değişiklikleri yararlı olacaktır.
Düşük tansiyon belirtileri yavaş yavaş gelişebildiğinden dolayı, bazı saniyeler içerisinde aniden de ortaya çıkabilir. Ani tansiyon düşmesi, özellikle de iki durumda sıklıkla görülür:
Ani tansiyon düşmesi belirtileri, genel düşük tansiyon belirtileri ile benzerdir fakat çok daha keskin ve hızlı bir biçimde başlar. Kişi kendisini aniden çok kötü hisseder, soğuk terler döker, cildi solar ve bilincini kaybetme noktasında gelebilir.
Eğer sık sık düşük tansiyon belirtileri yaşıyorsanız, bir doktora başvurmanız önemlidir. Doktor, teşhis koymak ve altta yatan sebebi bulmak adına farklı adımlar izler:
Düşük tansiyon tedavisi, tamamen altta yatan sebebe ve belirtilerin şiddetine bağlıdır. Eğer düşük tansiyon herhangi bir belirtiye sebep olmuyorsa, çoğunlukla tedavi gerektirmez. Fakat belirtiler hayat kalitenizi etkiliyorsa, doktorunuz aşağıdaki tedavi tekniklerinden bir ya da birkaçını tavsiye edebilir;
Düşük tansiyonun zararları, çoğunlukla altta yatan ciddi bir durumun habercisi olması ya da düşme ve bayılmalara bağlı yaralanmalara sebep olmasından kaynaklanır. Şok durumunda da organ hasarına sebep olabilir. Bundan dolayı tedavi, bu riskleri ortadan kaldırmayı amaçlar.
Hipotansiyon, kan basıncının normalden daha düşük düzeylerde olması durumuna verilen tıbbi isimdir. Halk arasında düşük tansiyon olarak bilinir ve çoğunlukla kan basıncının 90/60 mmHg altında olması olarak tanımlanır.
Genel kabul gören sınır 90/60 mmHg’dir. Yani, büyük tansiyonun (sistolik) 90’dan ya da küçük tansiyonun (diyastolik) 60’tan düşük olması düşük tansiyon olarak kabul edilir. Düşük tansiyon kaçtır sorusunun standart yanıtı bu olmakla beraber, bir kişi için normal olan değer bir başkası için düşük olabilir.
Düşük tansiyonu ne yükseltir sorusunun hızlı yanıtları arasında tuzlu ayran içmek, su tüketimini artırmak, kahve gibi kafeinli bir içecek almak ve bacakları yukarı kaldırarak dinlenmek vardır. Uzun sürede ise düzenli beslenme ve doktorun tavsiye edeceği yaşam stili değişiklikleri tansiyonu dengelemeye destek olur.
Bu sorunun yanıtı duruma göre değişir. Eğer hiçbir belirtiye sebep olmuyorsa, düşük tansiyon çoğunlukla tehlikeli kabul edilmez. Fakat baş dönmesi, bayılma gibi belirtilere sebep oluyorsa, düşmelere bağlı yaralanma riski taşır. Aynı zamanda, altta yatan ciddi bir kalp hastalığı, kanama ya da enfeksiyon gibi bir durumun belirtisi de düşük tansiyon tehlikeli mi sorusunun yanıtı evet olur ve acil tıbbi müdahale gerektirir.
Tıbbi olarak düşük tansiyon kaç olur ya da düşük tansiyon kaç olmalı sorularının cevabı çoğunlukla 90/60 mmHg olarak verilir. Bu değerin altındaki ölçümler düşük tansiyon olarak gruplandırılır. En düşük tansiyon kaçtır diye bir alt sınır belirlemek zordur; çünkü önemli olan rakamsal değerden ziyade, bu durumun kişide belirti oluşturup oluşturmadığı ve organlara yeterli kan akışının sağlanıp sağlanmadığıdır. En düşük tansiyon düzeyleri çoğunlukla şok durumlarında gözlenir ve hayatı tehdit eder.
Diğer Yazı ve Makaleler
Web sitemizde kullanıcı deneyimini geliştirmek için, çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.