Göğüs ağrısı, pek çok bireyin hayatının bir zamanında karşılaştığı ve çoğunlukla ciddi bir endişe kaynağı olan yaygın bir problemdir. Bu ağrının hissedildiği zaman, akla ilk olarak kalp krizi gibi ciddi tehlike arz eden durumlar gelse de aslında göğüs ağrısının altında pek çok farklı sebep yatabilir. Kalp ve damar hastalıklarından sindirim sistemi problemlerine, kas-iskelet sistemi problemlerinden psikolojik faktörlere dek geniş bir skalada değerlendirilmesi gereken karmaşık bir belirtidir. Bundan dolayı, yaşanan her göğüs ağrısı ciddiye alınmalı ve altında yatan sebebin doğru bir biçimde anlaşılması için profesyonel bir tıbbi değerlendirme yapılması ciddi önem taşır.
Osmangazi Aritmi Randevu Al Çekirge Aritmi Randevu Al İnegöl Aritmi Randevu Al
Göğüs ağrısı neden olur sorusunun tek bir yanıtı yoktur. Çünkü bu semptom, vücudun farklı sistemlerinden kaynaklanan pek çok durumun ortak bir yansıması olabilir. Nedenleri temel olarak birkaç ana grupta toplamak mümkündür. Bunların başında kalp ve damar sistemiyle alakalı sebepler gelir. Kalp krizi ev anjina pektoris, göğüs ağrısının en ciddi ve acil müdahale isteyen nedenleridir. Bu tarz ağrılar çoğunlukla baskı, sıkışma ya da ağırlık hissi biçimde tarif edilir. Kalp kasının ya da kalp zarının iltihaplanması olarak bilinen miyokardit ve perikardit de keskin ve batıcı bir göğüs ağrısına sebep olabilir. Ana atardamar olan aortun yırtılması de ani başlayan ve sırta yayılan, yırtılır durumda şiddetli bir göğüs ve sırt ağrısı ile kendisini gösterir.
Akciğerler de göğüs ağrısının sık görülen bir diğer kaynağıdır. Akciğer embolisi, yani akciğer atardamarının bir pıhtı ile tıkanması, ani başlayan ve nefes almakla kötüleşen bir ağrıya sebep olabilir. Akciğer zarının iltihaplanması olan zatülcenp, zatürre gibi enfeksiyonlar ve akciğerin sönmesi de göğüs ağrısı nedenler içerisinde yer alır. Özellikle covid göğüs ağrısı gibi viral enfeksiyonlar sonrası akciğerlerde ya da kalp zarında gelişen hassasiyet de bu şikayete sebep olabilmektedir.
Sindirim sistemi problemleri, şaşırtıcı bir biçimde kalp ağrısını taklit edebilen göğüs ağrılarına sebep olabilir. Gastroözofageal reflü hastalığı, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla göğsün tam ortasında yanma hissine sebep olur ve bu durum çoğunlukla heartburn olarak da bilinir. Yemek borusu spazmları, safra kesesi taşları ya da iltihabı da göğse, sırta ve omuzlara yayılan ağrılar yapabilir. Bu göğüs ağrısı nedenleri çoğunlukla yemeklerde ya da yatış pozisyonuyla alakalı olarak artıp azalabilir.
Göğüs kafesi ağrısı denildiği zaman, çoğunlukla ağrının kaynağı olarak göğüs duvarını oluşturan yapılar, yani kaslar, kemikler ve kıkırdaklar düşünülür. Bu tarz ağrılar, kalp ya da akciğer kaynaklı ağrılardan farklı özellikle gösterir ve çoğunlukla daha az tehlikeli olarak kabul görür, fakat yine de rahatsız edicidir ve bir hekim tarafından değerlendirilir. En çok rastlanan sebeplerden biri kostokondrit, yani kaburgaları göğüs kemiğine bağlayan kıkırdakların iltihaplanmasıdır. Bu husus, özellikle göğsün ortasında ya da yanlarında keskin, batıcı bir ağrıya sebep olur ve etkilenen bölgeye basıldığı zaman hassasiyet artar. Bu tür bir göğüs kemik ağrısı örneğidir.
Göğüs kas ağrısı da göğüs kafesi ağrılarının bir diğer yaygın sebebidir. Aşırı ya da alışılmadık bir aktivite yapmak, ağır bir şey kaldırmak, şiddetli ve uzun süren öksürük nöbetleri ya da ani bir hareket, göğüs duvarındaki interkostal kasların gerilmesine ya da yırtılmasına sebep olabilir. Bu ağrı çoğunlukla hareketle, derin nefes almakla, öksürmekle ya da hapşırmakla şiddetlenir. Ağrının yeri çoğunlukla net olarak belirlenebilir ve dinlenmeyle, sıcak uygulamayla ya da anti enflamatuar ilaçlarla hafifleme eğilimindedir.
Göğsün tam ortasında, yani sternum kemiğinin arkasında hissedilen ağrı hem en sık rastlanan hem de en fazla endişe yaratan ağrı türlerinden bir tanesidir. Bu bölge, kalp, yemek borusu ve ana solunum yolları gibi kritik organlara komşu olduğundan dolayı, burada ortaya çıkan bir ağrı asla göz ardı edilmemesi gerekir. Bu bölgedeki ağrının en ciddi potansiyel sebebi, kalp krizidir. Kalp krizinde hissedilen ağrı klasik olarak göğsüme fil oturmuş gibi biçiminde, bir baskı, sıkışma ya da ağırlık hissi olarak kabul edilir. Bu ağrı sol kola, çeneye, omuza ya da sırta yayılabilir ve çoğunlukla nefes darlığı, soğuk terleme, bulantı gibi semptomlar da eşlik eder. Aynı şekilde, kalbi besleyen damarların efor esnasında yetersiz kalmasıyla meydana gelen anjina ağrısı da yine göğsün tam ortasında hissedilir.
Daha önceden bahsedilen kostokondrit, yani kaburga kıkırdaklarının iltihabı, en fazla göğüs kemiğinin yanlarında, yani göğsün ortasında hassasiyet ve göğüs kemik ağrısı ile kendisini gösterir. Bu ağrı çoğunlukla dokunmakla ya da belli hareketlerle artar. Aort damarının iç duvarının yırtılması olan aort diseksiyonu, nadir görülmekle beraber, göğsün ortasında başlayıp sırta doğru yayılan, ani ve yırtılır türde çok şiddetli bir ağrıya sebep olan ve acil müdahale gerektiren bir husustur. Panik ataklar da yine göğsün ortasında sıkışma ve ağrı hissine yol açarak, kişinin kalp krizi geçirdiği endişesine kapılmasına sebep olabilir. Bundan dolayı, göğsün tam ortasındaki bir ağrının doğru tanısı için bütün bu olasılıkların bir hekim tarafından dikkatlice değerlendirilmesi gerekir.
Sol göğüs ağrısı, topluda kalp krizi ile klasikleşmiş bir semptom olduğundan dolayı insanlar arasında büyük bir korkuya sebep olur. Gerçekten de kalbin anatomik olarak vücudun sol tarafına daha yakın olmasından kaynaklı, kalpten dolayı olan ağrıların bu bölgede hissedilmesi son derece yaygındır. Miyokart enfarktüsü ya da anjina pektoris şüphesi, sol tarafta hissedilen, özellikle baskı ve sıkışma stilindeki bir ağrıda akla gelen ilk ihtimallerdir. Bu ağrı çoğunlukla sol kola, omuza ve çeneye yayılım gösterir. Kalp zarının iltihabı olan perikardit de çoğunlukla sol göğüste ya da göğsün ortasında hissedilen, öne eğilmekle hafifleyen, keskin ve batıcı bir ağrıya sebep olur.
Fakat sol göğüs ağrısının tek göğüs ağrısı sebebi kalp değildir. Aynı genel göğüs ağrısında olduğu gibi, diğer sistemler de bu bölgede ağrıya sebep olabilir. Akciğerin sol tarafını etkileyen durumlar, örneğin sol akciğerde gelişen bir zatürre, akciğer zarının iltihaplanması ya da akciğerin sönmesi, nefes alıp vermekle artan, batıcı bir sol göğüs ağrısına sebep olabilir. Mide ve sindirim sistemi sorunları da sol tarafta ağrıya sebep olabilir. Midede biriken aşırı gazi, dalağın hemen alt kısmında yer alan kolon bölümünde sıkışarak sol üst karından sol göğse doğru yayılan ve splenik fleksura sendromu olarak bilinen ağrıya sebep olabilir. Aynı şekilde, reflü ve yemek borusu spazmları da ağrıyı sol bölümde hissettirebilir.
Kas – iskelet sistemi problemleri de sol göğüs ağrısının önemli sebeplerindendir. Sol taraftaki pektoral kasın zorlanması, interkostal kas gerilmesi ya da sol taraftaki bir kaburganın zedelenmesi, özellikle hareketle ya da dokunmakla artan bölgesel bir ağrıya sebep olur. Bu tarz ağrılar çoğunlukla kalp ağrısından daha keskin, batıcı ve yeri daha net belli olan ağrılardır. Sonuç olarak, sol göğüs ağrısı her daim ciddiye alınmalı ve bir kalp krizi olasılığı dışlanana dek acil tıbbi destek istenmelidir, fakat altta yatabilecek diğer pek çok sebebin de var olduğu unutulmamalıdır. Bu durumun aksine, sağ göğüs ağrısı da çoğunlukla akciğerin sağ tarafı, karaciğer ya da safra kesesi gibi organlarla alakalı olabilir.
Göğüs ağrısının tanı süreci, belirtinin potansiyel ciddiyeti sebebiyle son derece sistemli ve hızlı bir biçimde yürütülür. Bir hasta göğüs ağrısı şikayetiyle başvurduğunda, doktorun ilk aşaması ayrıntılı bir tıbbi hikaye almak ve fizik muayene yapmaktır. Doktor, ağrının ne zaman başladığını, nerede hissedildiğini, karakterini, süresini, ne sıklıkla tekrarlandığını, neyin tetiklediğini ve neyin hafiflettiğini sorgular. Ağrının eforla, yemekle, stresle ya da pozisyonla bağı, teşhise yönelik önemli ipuçları verir. Hastanın yaşı, sigara kullanımı, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği ve ailede kalp hastalığı geçmişi gibi risk unsurları da dikkate alınmalıdır. Fizik muayenede de doktor, kalbi, ciğerleri dinler, kan basıncını ölçer ve göğüs duvarında hassasiyet olup olmadığını kontrol eder.
Tıbbi hikaye ve fiziki muayeneden sonra, şüphelenilen sebebe yönelik olarak farklı testlere başvurulur. Kalp kaynaklı sebeplerden şüphe ediliyorsa, ilk yapılacak testlerden bir tanesi elektrokardiyogramdır. EKG, kalbin elektriksel aktivitesini kaydederek kalp krizi ya da ritim bozukluğu gibi durumlarla ilgili anında bilgi sağlar. Kan testleri de ciddi öneme sahiptir. Özellikle kanda kardiyak troponin gibi enzimlerin düzeyine bakılarak kalp kasında bir hasar olup olmadığı anlaşılır.
Görüntüleme teknikleri de tanının ayrılmaz bir parçasıdır. Akciğer grafisi, akciğer enfeksiyonu, akciğerin sönmesi, kalp büyümesi ya da kaburga kırıkları gibi durumları göstermeye destek olur. Bilgisayarlı tomografi anjiyogtafi, özellikle akciğer embolisi ya da aort diseksiyonu gibi acil durumların tanısında altın standarttır. Kalbin ultrasonu olan EKO da kalbin yapısını, kapakçıklarını ve pompalama işlevini ayrıntılı bir biçimde değerlendirme olanağı sunar. Eforlu EKG, ağrının egzersizle bağlantısını görmek ve koroner arter hastalığını araştırmak için kullanılır. Sindirim sistemi problemleri düşünülüyorsa, endoskopi ile yemek borusu ve mide incelenebilir.
Göğüs ağrısının tedavisi, tamamen altta yatan sebebe yönelik olarak planlanır. Hedef yalnızca belirtiyi, yani ağrıyı ortadan kaldırmak değil, ağrıya sebep olan asıl hastalığı tedavi etmektir. Bundan dolayı, doğru tanı, verimli bir tedavinin ilk ve en önemli aşamasıdır. Tedavi yaklaşımları, sebebin ciddiyetine göre acil müdahalelerden basit hayat stili değişikliklerine dek zengin bir yelpazeyi içerir. Eğer göğüs ağrısının sebebi kalp krizi ise, tedavi acil olarak başlar ve amaç, tıkalı olan kalp damarını en kısa sürede açmaktır. Bu çoğunlukla kan sulandırıcı ilaçlar, pıhtı eritici tedaviler ve acil anjiyoplasti ile yapılır. Anjina pektoris gibi koroner arter hastalığına bağlı ağrılarda da dilaltı nitrogliserin spreyleri, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri gibi ilaçlar ve yaşam tarzı farklılıkları tedavinin temelini meydana getirir.
Sindirim sisteminden kaynaklanan göğüs ağrısı sebepleri içi tedavi farklıdır. Reflüye bağlı ağrılarda, mide asidini nötralize eden antasitler, asit üretimini azaltan proton pompa inhibitörleri gibi ilaçlar reçetelendirilir. Aynı zamanda hastalara yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmaları, gece yatmadan hemen önce yemek yemeyi bırakmaları ve yatak başını yükseltmeleri gibi diyet ve yaşam stili tavsiyelerinde bulunulur. Kas-iskelet sistemine bağlı göğüste kas ağrısı ya da kostokondrit gibi durumlarda tedavi çoğunlukla daha basittir. Ağrı kesici ve anti-enflamatuar ilaçlar, istirahat, ağrılı bölgeye sıcak ya da soğuk kompres uygulamak çoğunlukla yeterli olur. Fizik tedavi de kasların güçlenmesine ve esnekliğinin artmasına destek olabilir.
Hayır, her göğüs ağrısı kalp krizi anlamına gelmez. Aslında göğüs ağrısı şikayetiyle acil servise başvuran hastaların önemli bir bölümünde sebebin kas-iskelet sistemi, sindirim sistemi ya da psikolojik etkenler olduğu görülür. Fakat kalp krizi en ciddi sebep olduğu için, özellikle yeni başlayan, şiddetli, baskı stilinde, kola ya da çeneye yayılan, nefes darlığı ve soğuk terlemenin eşlik ettiği bir göğüs ağrısı durumunda vakit kaybetmeden en yakın sağlık kurumuna başvurmak şarttır.
Evet, stres ve anksiyete göğüs ağrısının önemli sebeplerinden bir tanesidir. Yoğun stres, panik atakları tetikler. Panik atak esnasında kişi, kalp krizi geçirdiğini düşündüren çok şiddetli bir göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes alamama hissi, titreme ve ölüm korkusu yaşayabilir. Aynı zamanda kronik stres, vücuttaki kasların gerilmesine ve göğüste kas ağrısı oluşmasına ya da var olan reflü gibi durumların kötüleşmesine sebep olarak dolaylı yoldan da göğüs ağrısına sebep olabilir.
Sağ göğüs ağrısı, çoğunlukla kalp dışı sebeplere bağlı olma eğilimindedir. Sağ akciğeri etkileyen zatürre ya da plörezi, karaciğer problemleri, safra kesesi taşları ya da iltihabı, kas-iskelet sistemi problemleri ya da zona gibi sebepler sağ bölgede ağrıya sebep olabilir. Kalbin sağ tarafını etkileyen durumlar ya da akciğer embolisi gibi ciddi sebepler de sağda ağrı yapabilse de bu daha nadirdir. Tehlikeli olup olmadığı altta yatan sebebe bağlıdır, bundan dolayı sağ göğüs altı ağrısı sebepleri de muhakkak bir doktor tarafından araştırılmalıdır.
Çocuklarda göğüs ağrısı son derece sık görülür fakat erişkinlerin yanı sıra, kalp kaynaklı olma olasılığı son derece düşüktür. Çocuklardaki göğüs ağrılarının büyük bir kısmı kostokondrit, kas gerilmesi, şiddetli öksürük ya da astım gibi sebeplere bağlıdır. Bazen de stres ya da reflü gibi durumlar çocuklarda bu şikâyete sebep olabilir. Yine de her ihtimale karşı bir çocuk doktoru tarafından değerlendirilmesi önemlidir.
Göğüs ve sırt ağrısının bir arada yaşanması, bazı ciddi durumların işareti olabilir. Aort diseksiyonu, göğüste başlayarak kürek kemiklerinin arasında yayılan yırtılır stilde bir ağrıya sebep olur. Kalp krizinde de ağrı sırta yayılabilir. Aynı zamanda, mide ve yemek borusu problemleri, pankreatit ya da safra kesesi problemleri de hem göğüste hem de sırtta ağrıya sebep olabilir. Daha basit bir sebep olarak, sırt ve göğüs kaslarının beraber zorlanması da bu duruma neden olabilir. Bu birleşim ciddiye alınmalı ve tıbbi destek istenmelidir.
Covid göğüs ağrısı, enfeksiyon esnasında ya da sonrasında gözlenebilen bir husustur. Virüsün akciğerlerde oluşturduğu iltihaplanma ya da uzamış Covid sendromunun bir parçası olarak meydana çıkabilir. Daha nadir olarak, covid-19 enfeksiyonu kalp kası iltihabına ya da kalp zarı iltihabına sebep olabilir ki bu durumlar da göğüs ağrısıyla kendini gösterir. Bundan dolayı Covid-19 geçirdikten sonra devam eden ya da yeni başlayan bir göğüs ağrınız varsa, muhakkak bir doktora başvurarak olası kalp ya da akciğer komplikasyonları bakımından kontrol edilmelisiniz. Bazen göğüs şişmesi ve ağrı da bu iltihabi süreçlere eşlik edebilir.
Diğer Yazı ve Makaleler
Web sitemizde kullanıcı deneyimini geliştirmek için, çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.