Plakada hangi sayıyı görüyorsunuz
Gerekirse ekran parlaklığını artırın.
● Cevap için tıklayın
Renklerin dünyası, duygularımızı, kararlarımızı ve hatta güvenliğimizi etkileyen görünmez bir dildir. Ancak bazı kişiler için bu dilin bazı kelimeleri eksik olabilir. Eğer siz de zaman zaman renkleri karıştırdığınızı fark ediyor, yeşil ile kırmızı tonlarını ayırt etmekte zorlanıyor ya da çevrenizdekilerle “bu renk değil ki” tartışmaları yaşıyorsanız, renk körlüğü testi ile bu durumu birkaç dakika içinde değerlendirebilirsiniz.
Renk körlüğü (renk görme bozukluğu), genellikle doğuştan gelen ve gözün retina tabakasındaki koni hücrelerinin ışık dalga boylarını ayırt etme kapasitesindeki farklılıktan kaynaklanan bir durumdur. Ancak bazı durumlarda ilaç kullanımı, diyabet veya retina hastalıkları gibi göz sağlığını ilgilendiren sorunlar da sonradan renk görme zorluklarına neden olabilir.
Bu yazıda, renk körlüğü hakkında en doğru bilgileri bulacak; göz hastalıkları alanında uzman hekimlerin kullandığı Ishihara renk körlüğü testini adım adım deneyimleyebileceksiniz. Eğer test sonucunda renkleri ayırt etmekte güçlük yaşadığınızı fark ederseniz, paniğe kapılmadan, bir oftalmoloji uzmanına başvurarak kesin tanı koydurabilirsiniz.

Renk körlüğü, gözün renkleri algılama mekanizmasında meydana gelen bir farklılıktır. Normalde retina tabakasında yer alan ve “koni hücreleri” adı verilen özel duyu hücreleri, kırmızı, yeşil ve mavi ışık dalga boylarını algılayarak renkleri birbirinden ayırır. Ancak bu hücrelerin bazıları doğru çalışmadığında ya da hiç bulunmadığında, renkleri ayırt etmek güçleşir. İşte bu durum, tıp dilinde renk görme bozukluğu veya halk arasında bilinen adıyla renk körlüğü olarak tanımlanır.
Renk körlüğü çoğu zaman kalıtsal bir özelliktir ve erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Bunun nedeni, renk algısından sorumlu genlerin X kromozomu üzerinde taşınmasıdır. Ancak renk körlüğü yalnızca genetik değildir; retina hastalıkları, göz siniri hasarı, glokom veya bazı ilaçların uzun süreli kullanımı da sonradan ortaya çıkan renk görme sorunlarına yol açabilir.
Bazı kişiler, yıllarca renk körü olduğunu fark etmeden yaşar. Çünkü çevrelerindeki renkleri, kendi gördükleri biçimde “doğru” zannederler. Ancak zamanla, trafik ışıklarını karıştırmak, kıyafet renklerini seçerken zorlanmak ya da haritalarda benzer tonları ayırt edememek gibi günlük yaşamda küçük ama önemli zorluklar fark edilir.
Renk körlüğü, görme keskinliğini azaltmaz; yalnızca renk farkındalığını etkiler. Bu nedenle erken dönemde yapılan renk körlüğü testi, durumu anlamanın en güvenilir yoludur. Şüphe duyuyorsanız, evde uygulayabileceğiniz testlerle başlayabilir, ardından kesin tanı için bir göz hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz.
Renk körlüğü çoğu zaman doğrudan fark edilmez; kişi, renkleri diğerleriyle aynı şekilde gördüğünü düşünür. Ancak günlük yaşamda tekrarlanan küçük karışıklıklar, bu durumun ilk ipuçlarını verir.
Eğer aşağıdaki durumlardan bazılarını sık yaşıyorsanız, bir renk körlüğü testi ile durumunuzu kontrol etmeniz faydalı olabilir:
Trafik ışıklarında kırmızı ve yeşili ayırt etmekte zorlanmak
Haritalar, tablolar veya grafiklerde renklerin birbirine karışması
Kıyafet seçiminde ton uyumunu ayarlayamamak
Boya, makyaj veya tasarım çalışmalarında renk farklarını algılayamamak
Okul çağındaki çocuklarda “renkleri yanlış söyleme” alışkanlığı
Gün batımı, çiçekler veya doğa manzaraları gibi renkli sahnelerde donuk, mat bir görüntü hissi
Bazı bireylerde bu belirtiler yalnızca belirli tonlar için geçerlidir. Örneğin:
Kırmızı-yeşil renk körlüğü (en yaygın tür): Kırmızı, turuncu, kahverengi ve yeşil tonlarının karıştırılması
Mavi-sarı renk körlüğü: Mavi ile yeşilin, sarı ile pembenin karıştırılması
Tam renk körlüğü (monokromasi): Renkleri hiç ayırt edememe ve dünyanın gri tonlarda algılanması
Renk körlüğü belirtileri zamanla değişmez, ancak retina veya optik sinir hasarına bağlı sonradan gelişen renk görme kayıpları ilerleyici olabilir. Bu nedenle belirtiler fark edildiğinde bir oftalmoloji (göz hastalıkları) uzmanına başvurmak önemlidir.
Unutulmamalıdır ki renk körlüğü, yalnızca bir görsel farklılıktır. Kişinin zekâsını, yaratıcılığını veya yaşam kalitesini azaltmaz. Erken tanı sayesinde renk filtreli gözlükler veya dijital renk algılayıcı uygulamalar gibi desteklerle yaşam kalitesi artırılabilir.
Renk körlüğü, çoğu zaman genetik geçişli bir durumdur. Ancak bazı vakalarda göz hastalıkları, ilaç kullanımı veya yaşa bağlı retina değişiklikleri gibi sonradan gelişen nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Kısaca, renk körlüğü doğuştan ve sonradan edinilmiş olarak iki ana grupta değerlendirilebilir.
Genetik renk körlüğü, anne veya babadan geçen genlerin etkisiyle oluşur. Renkleri algılamamızı sağlayan koni hücrelerinin yapı bozukluğu, ışığın dalga boylarını doğru ayırt edememeye neden olur. Bu durum genellikle erkeklerde daha sık görülür, çünkü renk görmeden sorumlu gen X kromozomu üzerindedir.
Doğuştan renk körlüğünün bazı karakteristik özellikleri şunlardır:
Belirtiler çocukluk döneminden itibaren fark edilir
Zaman içinde ilerleme göstermez
Görme keskinliği genellikle normaldir
Renkleri karıştırma alışkanlığı sabittir
Bazı kişilerde renk körlüğü yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkar. Bu durumda retina veya optik sinirlerde hasar oluşabilir. Ayrıca bazı ilaçların yan etkileri ya da sistemik hastalıklar da renk algısını etkileyebilir.
Edinilmiş renk körlüğünün başlıca nedenleri şunlardır:
Glokom, makula dejenerasyonu veya retina iltihapları
Göz siniri hastalıkları
Uzun süreli antidepresan, antiepileptik veya kalp ilaçlarının kullanımı
Şeker hastalığına bağlı damar değişiklikleri
Uzun süreli solvent veya kimyasal madde teması
Renk körlüğü her zaman kalıcı değildir. Özellikle ilaç kullanımı ya da geçici göz hastalıklarına bağlı renk görme bozuklukları tedaviyle düzelebilir. Bu nedenle, renk algınızda ani bir değişiklik fark ederseniz, bir göz sağlığı uzmanına başvurmanız gerekir.
Her kartın üzerine geldiğinizde arka yüzündeki test görseli görünür. Görsele tıklayınca sorunun cevabı kartın altında açılır.
Gerekirse ekran parlaklığını artırın.
● Cevap için tıklayın
Görüş açınızı ekrana dik tutun.
● Cevap için tıklayın
Orta düzey kontrast.
● Cevap için tıklayın
Kırmızı yeşil ayrımı için hassas.
● Cevap için tıklayın
Kontrast değişimi yüksektir.
● Cevap için tıklayın
İnce ton farkları içerir.
● Cevap için tıklayın
Ayrım zorlayıcı olabilir.
● Cevap için tıklayın
Doygunluk düşük tasarım.
● Cevap için tıklayın
Alternatif renk kümeleri.
● Cevap için tıklayın
Sayı yerine yol bulun.
● Cevap için tıklayın
Not: Bu testler tarama amaçlıdır. Kesin tanı için göz hekimine başvurunuz.
Renk körlüğü tek tip bir rahatsızlık değildir. Kişinin hangi renkleri karıştırdığına veya ayırt edemediğine göre farklı türleri bulunur. Her biri gözün retina tabakasındaki farklı koni hücrelerinin eksikliği veya işlev bozukluğundan kaynaklanır.
Aşağıda en sık görülen renk körlüğü türleri ve günlük yaşamda nasıl fark edilebilecekleri yer alır.
Bu tür, tüm renk körlüğü vakalarının büyük kısmını oluşturur. Gözdeki kırmızı ve yeşil ışık reseptörleri (koni hücreleri) arasında karışıklık olduğunda ortaya çıkar.
Kırmızı-yeşil renk körlüğü yaşayan kişiler genellikle:
Trafik ışıklarında kırmızıyla yeşili karıştırabilir
Kahverengi, turuncu, sarı tonlarını birbirine yakın algılayabilir
Olgun meyvelerin rengini ayırt etmekte zorlanabilir
Bu türün alt başlıkları arasında Protanopia (kırmızı eksikliği) ve Deuteranopia (yeşil eksikliği) bulunur.
Daha nadir görülen bir türdür. Tritanopia olarak da adlandırılır. Mavi ve sarı renkleri algılayan koni hücrelerinin hatalı çalışmasından kaynaklanır.
Bu durumda kişi:
Mavi ve yeşili birbirine karıştırabilir
Sarıyı pembe veya açık gri tonlarında görebilir
Güneşli günlerde renklerin soluklaştığını hissedebilir
En nadir görülen türdür. Kişi renkleri ayırt edemez ve dünyayı gri tonlarında görür.
Monokromasi, genellikle doğuştan gelir ve retina yapısındaki ciddi bir farklılıkla ilişkilidir. Bu kişilerde ışığa karşı aşırı hassasiyet (fotofobi) de görülebilir.
Renk körlüğü türü ne olursa olsun, görme yeteneğini tamamen ortadan kaldırmaz. Bu kişiler yalnızca renk tonlarını farklı algılar. Günümüzde geliştirilen renk filtreli gözlükler ve dijital test araçları sayesinde renk farkındalığını artırmak mümkündür.

Aşağıdaki tablo klinikte kullanılan temel yöntemleri, ölçtükleri parametreleri ve pratik notları yan yana gösterir. Evde uygulanabilen tarama için sayfadaki renk körlüğü testi bölümünü kullanabilirsiniz.
| Yöntem | Amaç | Ne ölçer | Uygulama süresi | Kimler için | Klinik not |
|---|---|---|---|---|---|
|
Ishihara Plakaları Tarama
|
Kırmızı yeşil bozuklukları için hızlı tarama | Sayısal desen algısı ve renk ayırtı | 1–2 dk | Yetişkin ve çocuk ilk değerlendirme | Ofis koşullarında standart ışıkla uygulanır. Ev testi ön fikir verir; kesin tanı için klinik değerlendirme gerekir. |
|
Farnsworth D-15 Ayrıntı
|
Renk sıralama yeteneğini değerlendirme | Tonal geçişleri doğru sıralama kapasitesi | 5–10 dk | İşe giriş taramaları, meslek seçimi | Disfonksiyonu sınıflandırmada yardımcıdır. Işık ve doğru oturma mesafesi önemlidir. |
|
FM 100 Hue Testi Kapsamlı
|
Hassas renk ayırtı eşiğini ölçme | Geniş spektrumda ton ayrımı hataları | 20–30 dk | Titiz meslekler: tasarım, pilotluk, denizcilik | Detaylı profil verir. Yorgunluk ve ortam ışığı sonucu etkileyebilir. |
|
Anomaloskop Referans
|
Renk görme kusurunu sayısal olarak doğrulama | Kırmızı-yeşil eşleme eşiği ve duyarlık | 15–20 dk | Kritik görevler, resmi rapor gereken durumlar | Altın standart kabul edilir; uzman uygulaması ve düzenli kalibrasyon gerektirir. |
|
Cambridge Colour Test Dijital
|
Bilgisayar tabanlı eşik ölçümü | Çeşitli eksenlerde renk ayırtı eşiği | 15–20 dk | Akademik çalışma ve ileri değerlendirme | Kalibre ekran gerektirir; tekrarlanabilir veri sağlar. |
|
Çocuk Dostu Testler Pediatri
|
Okul çağı çocuklarında tarama | Şekil ve nesne tabanlı renk ayırtı | 3–5 dk | Okul öncesi ve ilkokul | Oyunlaştırma ile dikkat korunur; aile bilgilendirmesi önemlidir. |
Süreler ortalamadır. Kesin tanı ve rapor için göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.
Renk körlüğü, görme keskinliğini düşürmez; ancak renkleri referans alan pek çok durumda küçük ama tekrarlayan zorluklar yaratabilir. Bu bölümü, gündelik pratiklerden başlayıp iş ve sürüş güvenliğine kadar uzanan bir rehber gibi düşünebilirsiniz.
Kıyafet seçiminde ton benzerliklerini ayırt etmek zorsa, dolabı “açık,koyu ve nötr” blokları halinde düzenleyin.
Mutfakta baharat, sos ve temizlik ürünlerini yazı/ikon etiketiyle ayırın; “renkle kodlama” yerine “metin ve sembol” kullanın.
Ev içi güvenlikte kabloları renkleriyle değil, etiket ve konumla ayırt edin.
Akıllı telefon ve bilgisayarlarda kontrast artırma, renk filtreleri ve renk körlüğü modlarını etkinleştirin.
Grafik/tabloları okurken yalnızca renge dayanan göstergeler yerine şekil, desen ve etiket kullanan sürümleri tercih edin.
Harita uygulamalarında gece modu veya yüksek kontrast temalar, yol renklerini ayırt etmeyi kolaylaştırır.
Trafik ışıklarını konumlarına göre takip edin: üst/kırmızı, orta/sarı, alt/yeşil standardı.
Gündüz güneş parlamasında renkler solabiliyor; ön cam temizliği ve yansıma önleyici güneşlik kullanımı faydalıdır.
Gerekirse gece sürüşünde gösterge panelini “yüksek kontrast” moduna alın; uyarı ikonları için sesli bildirimleri açın.
Renkle kodlanan iş akışlarında ikinci bir kanal (metin, ikon, desen) talep edin; bu erişilebilirlik talebi yalnızca sizin değil, ekip verimliliğinin de yararınadır.
Tasarım, elektrik tesisatı, laboratuvar gibi renk ayırtına dayalı işlerde görev dağılımını buna göre planlamak üretim hatalarını azaltır.
Eğitim materyallerinde renkli grafiklerin yanında değer etiketleri ve açıklayıcı başlıklar isteyin.
Renkleri farklı görmeniz kimliğinizin bir parçası; bu durum yaratıcılığınızı sınırlamak zorunda değil.
Aile ve iş arkadaşlarınıza “renk yerine metin/ikon” kullanma alışkanlığını nazikçe hatırlatın; kısa açıklamalar yanlış anlaşılmaları azaltır.
Renk algınızda kısa sürede belirgin değişim olduysa
Yeni bir ilaç başladıktan sonra renkleri ayırt etme güçlüğü geliştiyse
İşiniz yüksek görsel doğruluk gerektiriyorsa (sürüş, denizcilik, havacılık, laboratuvar)
Renk körlüğü doğrudan tedavi edilebilen bir durum değildir. Ancak günümüzde, bu farklılığı daha az hissettiren pek çok yardımcı yöntem ve teknoloji bulunmaktadır. Tedaviden ziyade “uyum sağlama” yaklaşımı ön plandadır.
Özel tasarlanan renk filtreli camlar, belirli dalga boylarını süzerek renk kontrastını artırır.
Özellikle kırmızı–yeşil karışıklığı yaşayan kişilerde bazı tonları daha belirgin hale getirir.
Her hastada aynı sonucu vermese de, doğru ışık koşullarında fark edilir bir iyileşme sağlayabilir.
Bu gözlükler “iyileştirici” değil, “destekleyici” araçlardır.
Akıllı telefonlarda bulunan renk körlüğü modları, ekran kontrastını optimize eder.
iOS ve Android cihazlarda “renk filtreleri” veya “erişilebilirlik ayarları” kısmında ilgili seçenekler bulunur.
Renk algılayıcı mobil uygulamalar, kamerayı kullanarak nesnenin gerçek rengini sözel olarak tarif eder.
Bilgisayarlarda, tasarımcılar için geliştirilmiş renk tanımlama eklentileri hatalı renk seçimini önler.
Günlük yaşamda renk yerine metin, desen veya ikon kullanmak karışıklığı azaltır.
Kıyafet ve ev eşyalarında etiketleme sistemi oluşturmak pratik bir çözümdür.
Aile bireylerinin bu farklılığı anlaması, kişinin psikolojik rahatlığını destekler.
Çocuklarda erken fark edilmesi, okul başarısı ve özgüven açısından büyük önem taşır.
Göz sağlığı düzenli olarak kontrol edilmeli, retina ve optik sinir muayeneleri ihmal edilmemelidir.
Diyabet veya hipertansiyon gibi sistemik hastalıklar renk algısını etkileyebilir; bu nedenle düzenli takip önerilir.
Görsel performansın önemli olduğu mesleklerde (pilotluk, denizcilik, laboratuvar teknisyenliği) uygun test ve danışmanlık alınmalıdır.
Renk körlüğü tedavisinde deneysel gen terapisi çalışmaları umut vadetmektedir. Hayvan deneylerinde koni hücrelerinin yeniden işlev kazandığı gözlemlenmiştir. Ancak bu yöntemler henüz rutin klinik uygulamaya girmemiştir.

Renk körlüğü çoğu zaman doğuştan gelir ve çocukluk yıllarında fark edilir. Çocuklar renkleri öğrenirken çevrelerine göre farklı tanımlar yaptıklarında genellikle aileler durumu ilk kez o zaman fark eder. Örneğin, yeşil bir yaprağı “kahverengi” olarak tanımlayan ya da resim yaparken renkleri karıştıran bir çocuk, renk körlüğü belirtisi gösterebilir.
Bu durum çocuğun görme keskinliğini etkilemez, ancak renkli materyallerle öğrenmeyi zorlaştırabilir. Erken fark edilmesi hem eğitim sürecinde hem de özgüven gelişiminde büyük önem taşır.
Çocuk renkleri sıklıkla karıştırıyor veya yanlış adlandırıyorsa
Boyama yaparken ton farklarını fark etmiyorsa
Trafik ışıkları, kablo renkleri veya oyun kartlarını ayırt etmekte zorlanıyorsa
Okulda renkli harita, grafik veya tablo okumada hata yapıyorsa
Bu belirtiler fark edildiğinde bir göz sağlığı ve hastalıkları veya pediatrik oftalmoloji uzmanına başvurmak gerekir. Tanı, basit renk eşleştirme veya Ishihara testleriyle birkaç dakika içinde konulabilir.
Çocuğunuzun yanlış renk söylemesini eleştirmeyin; sakin bir şekilde doğru bilgiyi verin.
Eğitim materyallerinde yalnızca renge dayalı talimatlar yerine sembol, desen veya metinli anlatımlar tercih edin.
Kıyafet seçimini kolaylaştırmak için dolapta renk gruplarını “etiketli bölmeler” halinde düzenleyin.
Çocuğunuzun öğretmenini bilgilendirin; bu durum ders performansını değil sadece renk algısını etkiler.
Renk körlüğünü “kusur” olarak değil, bir farklılık olarak anlatın; bu yaklaşım özgüveni güçlendirir.
Bazı araştırmalar, renk körü çocukların görsel hafızasının ve şekil algısının diğer çocuklara göre daha güçlü olabildiğini göstermektedir. Bu durum, görsel öğrenme becerilerini desteklemek için doğru yönlendirildiğinde avantaja dönüşebilir.
Evet, renk körlüğü genellikle doğuştan gelir; ancak bazı göz hastalıkları, ilaçlar ya da travmalar sonucu sonradan da gelişebilir.
Hayır, bu durum çok nadirdir. Çoğu renk körü birey sadece bazı renk tonlarını ayırt edemez.
Kadınlarda nadir görülür çünkü renk körlüğü X kromozomu ile taşınır. Kadınların iki X kromozomu bulunduğundan taşıyıcı olsalar da hastalık gelişme riski daha düşüktür.
Hayır, çoğu ülkede renk körlüğü ehliyet almaya engel değildir. Ancak ticari sürücüler için bazı kısıtlamalar olabilir.
Hayır, bu gözlükler sadece bazı renklerin daha iyi algılanmasını sağlar. Kalıcı bir tedavi değildir.
Çocuğunuz renkli oyunlarda zorlanıyorsa, yanlış renklendirme yapıyorsa ya da trafik ışıklarını karıştırıyorsa, bir göz doktoruna danışarak test yaptırmanız önerilir.
Doç.Dr.
Göz Sağlığı ve Hastalıkları
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Diğer Yazı ve Makaleler
Web sitemizde kullanıcı deneyimini geliştirmek için, çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.